40. Sanat Yılı
12 – 23 Mart 2013
Hikmet Barutçugil
BEYOĞLU SANAT GALERİSİ
BU BAHAR ÇİÇEKLER, BARUT EBRULARI ÜSTÜNDE, BEYOĞLU SANAT GALERİSİ’NDE AÇIYOR!
Ebru sanatında 40. Yılını kutlayan Hikmet Barutçugil’in tekniği kendisine ait ebruları, 1988 yılında Londra Royal College of Art’ta düzenlediği serginin ardından otoritelerce kabul görmüş ve tüm dünyada sanatçının adına ithafen “Barut Ebrusu” olarak anılmaya başlanmıştır.
Barut Ebrusu’nda renkler birbiri içine geçmeden uyum içinde bir araya gelir ve görsel olarak soyut sanatı çağrıştıran kesitler oluşturur. Bu kesitleri bir hayli ilginç kılan ise, onların kimi zaman uydu resimlerine, kimi zaman bir çiçeğin yaprağına kimi zaman da mikroskopla görülebilen organizmaların görüntülerine benzemesidir. Barut Ebrusu bu haliyle, makro ve mikro kozmosun kâğıt üzerine düşen bir yansımasıdır. Hikmet Barutçugil’in Barut Ebruları bugün, başta British Museum olmak üzere dünyanın birçok ünlü müzesinde ve seçkin koleksiyonunda yerini almıştır.
Geleneksel sanatların günlük hayatta yerini alması gerektiğine inanan, sanatlarımızın gelenekten kopmadan üzerine sürekli yeni şeyler konularak yaşatılması fikrini benimseyen Hikmet Barutçugil, “Barut Ebrularında Açan Çiçekler” sergisinde, çağdaş bir uygulama olan barut ebruları ile geleneksel ebru çiçeklerini birleştiriyor. Sonsuzluk hissi sağlayan zeminler üzerinde, geleneksel sanatımız ebru yeni bir soluk alıyor.
“Barut Ebrularında Açan Çiçekler” Sergisi sizleri, 12 Mart 2013 tarihinde, Beyoğlu Sanat Galerisi’nde bekliyor.
Hikmet Barutçugil kimdir?
1952’de Malatya’da doğan Hikmet Barutçugil , İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi , Uygulamalı Endüstri Sanatları Yüksekokulu’nda 1977’de tekstil desinatörü olarak mezun oldu. Araştırmalarına 1978-81 yılları arasında ihtisas için gittiği Londra’da devam etti. Türk ebru sanatını tanıtmak amacıyla yurtiçi ve yurtdışında 93 kişisel ve 90 karma sergi açan sanatçı , 164 kurs ve seminer , 91 konferans ve uygulamalı ebru gösterimi ile 6 sanat terapisi gerçekleştirdi. Uluslararası ödülleri olan Barutçugil’in bunlara ek olarak , London British Museum başta olmak üzere dünyaca ünlü müzelerde sürekli sergilenen ve bazı özel koleksiyonlarda yer alan eserleri bulunmaktadır.
1952′de Malatya’da doğan Hikmet Barutçugil, 1973′de İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi, Uygulamalı Endüstri Sanatları Yüksek Okulu’nda tekstil eğitimine başladı. Yüksek öğreniminin ilk yılında tanıdığı ve öğrencisi olduğu Prof. Emin Barın’ın teşvikiyle hat sanatına ilgi duydu. Hat sanatı ile ilgili çalışmalarına başladığı sırada ebru sanatını keşfeden Barutçugil’in bu sanata duyduğu sevgi kısa zamanda tüm benliğini sardı. Öğrencilik yıllarında çalışmalarını tek başına sürdürüp kendisini geliştirdi.
1977′de Akademi’den tekstil desinatörü olarak mezun oldu. Okuldan sonra çalışmalarını ebru üzerine yoğunlaştırdı. 1978–1981 yılları arasında ihtisas için gittiği Londra’da da araştırma ve çalışmalarını aralıksız sürdürdü. Geleneksel sanatlarımızın yeni bir dinamizme kavuşturulması gereğine inanan sanatçı, ebruyu her zaman bir bilim dalı gibi görüp, geliştirmeyi hedeflemiştir. 70′li yıllarda çok az kişinin ilgi gösterdiği bu sanatı yaşatmak için yaşamanın gereğine inandığından, günlük kullanım araçlarından iç mimaride kullanılan malzemelere kadar birçok ürün üzerinde uygulayarak geliştirdi.
Daha önce görülmemiş ebru yöntemleri denedi. Literatüre; Barut Ebrusu diye bilinen ebru türünü bulan kişi olarak geçti. Türk Ebru Sanatı’nı tanıtmak ve yaymak amacı ile yurtiçinde ve yurtdışında birçok sergi, kurs ve seminere imzasını attı. 14 adet yayınlanmış eseri bulunan Hikmet Barutçugil’in eğitim faaliyetleri halen Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Geleneksel Türk Sanatları Bölümü; Ebristan ve bazı eğitim kurumlarında devam etmektedir. Uluslararası ödülleri olan Barutçugil’in bunlara ek olarak, London British Museum başta olmak üzere dünyaca ünlü müzelerde ve bazı özel koleksiyonlarda sürekli olarak sergilenen eserleri bulunmaktadır. London School of Economic sience ın düzenlediği Art in Action sanat festivalinde “BEST OF THE BEST” ödülünü alan ilk ve tek Türk sanatçıdır.